Oruç tutarken sahurda ve iftarda tok tutan besinlerin
tüketilmesi gerekir. Peki, hangi besinler tok tutar, biliyor musunuz?
RAMAZAN ayında öğün sayısının ikiye düşmesi, sağlıklı ve dengeli
beslenmeyi daha da önemli hale getiriyor. Çünkü bu ayda, öğün zamanlarında,
yemek miktarlarında ve tercih edilen besinlerin çeşitlerinde önemli
değişiklikler oluyor. Öğün sayısının azalmasına bağlı olarak vücudun ihtiyacı
olan enerji, protein, vitamin, mineraller ve en önemlisi kalsiyum ihtiyacı
azalmıyor. Özellikle sahur ile iftar arasının önceki yıllara göre daha uzun
olması, oruç tutan kişilerin açlık ve susuzluğu yoğun hissetmesine sebep
oluyor. Memorial Hastanesi’nden Diyetisyen Yeşim Çelik, bu dönemde kan şekerimi
hızla yükseltmeyen, glisemik indeksi düşük besinleri tercih etmemiz gerektiğini
söylüyor.
·
Esmer
pirinç ve kepekli makarna!
İftar ve sahur
sofralarını, 11 ay boyunca tüketilen besinlerin yerine, hem gün boyu tok
tutacak hem de sağlıklı beslenmeyi sağlayacak yiyeceklerle hazırlamak
gerekiyor.
Tokluğu uzun
süre sürdürecek olan besin grupları; sindirimi ve emilimi uzun süren
gıdalardır. ‘Kompleks karbonhidratlar’ adı verilen sebze, meyve, kuru
baklagiller, tahıllar, esmer (kepek, çavdar, tam buğday unundan yapılmış)ekmek,
esmer pirinç, kepekli makarna gibi besinlerdir.
·
Meyve
suyu yerine meyvenin kendisi!
Açlığın
kaynağı kan şekerinin düşmesi ise meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmek
gibi beslenmemizde çeşitli değişiklikler yapmalıyız. Bu besinler kan
şekerimizin gün boyu dengede kalmasını sağlayarak açlık hissinin oluşmasını
engelleyecektir.
Ayrıca, iftar
ve sahurda içilen bir bardak süt, içerdiği karbonhidrat, protein, yağ, kalsiyum,
fosfor, magnezyum, potasyum ve B vitaminleri nedeniyle Ramazan’da sağlıklı
beslenmenin temelini oluşturuyor. Sıvı besinler mideyi çabuk terk ettiğinden
kişiler çok daha çabuk açlık hissediyor. Bu yüzden çorba, ayran gibi besinler
tek başlarına değil; protein içeriği yüksek ve posalı gıdalarla beraber tercih
edilmelidir.
·
İftarda
salata yemek tatlı isteğini azaltır!
Ramazanda gün
boyunca aç kalınacağı için yavaş sindirilen, mide bağırsak sisteminde uzun süre
kalabilen lifli ve kana geçiş hızı düşük olan esmer tahıl ürünleri, sebzeler,
kuru baklagiller, salata gibi gıdaları iftarda tercih etmek, iftar sonrası
yaşanabilecek rahatsızlıkları ve aşırı tatlı isteğini engeller.
·
Günde 2
bardak süt!
İftar yemeğine
başlarken doyurucu ve sindirimi kolay çorba ile başlamak ve arada sadece salata
tüketerek zaman geçirmeye çalışmak faydalıdır.
İftardan 30
dakika sonra tüketilen ana öğünde etli veya etsiz, az yağlı sebze yemeği ile az
miktarda pilav, makarna veya börek yenebilir. Bunun yanında yoğurt, ayran veya
süt tüketimi ihmal edilmemeli; süt ürünleri tüketiminin günde 2 su bardağının
altına düşmemesine özen gösterilmelidir. Yani pide yenilecek ise makarna ya da
pilavı sınırlamak veya hiç yememek gerekir.
·
Meyveyi
iftardan 2 saat sonra yiyin!
İftarda kan
şekerini hızlı yükseltmeyecek besinleri önerilen zaman aralıklarında tüketmek
iftar sonrasındaki oluşabilecek tatlı krizlerini ortadan kaldıracaktır. Bu
şekilde fazladan alınabilecek kalori miktarı sınırlamış olacaktır.
İftar
yemeğinden 1,5 - 2 saat sonra meyve ara öğünü yapmak faydalı olacaktır. Yemeğin
ardından şerbetli hamur tatlıları, kızartılan tatlılar yerine muhallebi, güllaç
gibi sütlü tatlılar veya meyve tüketilmelidir.
Ramazan ayının
tatlısı olan güllaç oldukça lezzetli ve sağlıklı bir seçim olacaktır. Meyve
tatlıları, sütlaç gibi tatlılar da alternatifleri olabilir. Ama tabi miktarına
dikkat ederek!
Yemekten 1-2
saat sonra yarım saatlik ufak bir yürüyüş de yapılabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder